“HEMHÂL”ÜZERİNE DENEMELER

KÜRATÖR:NAZ KOCADERE

Sanat Konuşmaları: Dila Yumurtacı & Naz Kocadere
03.04.2019

Bilsart, 3 Nisan – 27 Nisan tarihleri arasında, küratörlüğünü Naz Kocadere’nin üstlendiği “Hemhâl” üzerine denemeler isimli sergiye sahipliği yapıyor.

Bilsart mekanının konuşlandığı garaj alanı, ne zamandır bana içe bakan bir tavırla ortaya çıkan bireysel üretimlere yada kolektif bir araya geliş denemelerine açık bir mekanı düşündürür. Bu sergi vesilesiyle baktığımda, alanın, içerde olanı sarmalayan, kendi ışığıyla var eden ve dış etkenleri kesen sığınak hissi, “hemhâl” kelimesine tekabül etti. Artık pek sık kullanmadığımız bu kelime, Farsçada “beraberlik” anlamındaki “he’m” ile “vaziyet, tutum” manasındaki Arapça kökenli “hâl”in birleşiminden oluşuyor. “Bütünleşip, birliktelik özelliği göstermek” yada “aynı durumda olmak” anlamlarına karşılık gelen hemhâl, iki ayrı parçayı birbirine bağlayan ve anlamını pekiştiren kökleriyle şahsi olan ile birlikte olanı zihnimde kesiştirdi.

Bir süredir sanat üretiminin işlevsel yada yararlı olabileceği ihtimaller üzerine araştırıyorum. Sanat üretimi günlük yaşamın özünde var olabilir mi? İşlevsel bir hâle ulaşabilir mi? Zihinsel süreçleri, çağrışımları, hatıraları ve ilişkileri içeren döngülerden sıyrılıp dış dünyayla buluşmak mümkün mü? Simon Sheikh’in* “her serginin kendi seyircisini ve kendi dünyasını yarattığı” düşüncesinden hareketle bu sergide, kendi iç dünyasından hareketle sanat üretiminde insanlık hallerini araştıran sanatçılar yer alıyor. Bu sergideki sanatçılar üretimlerini kendi zihinsel ve bedensel çağrışımlarla otobiyografik bir anlatıyla yansıtıyor. Sergiye eşlik eden ve zaman zaman yol gösteren “hemhâl” kelimesi iki sanatçının öz araştırmalarını pekiştiriyor. Sanatçılar, gündelik hayat pratiklerinden anlatılar, sembolik malzemeler veya edebi öğelerle kişisel deneylerini farklı performatif kurgularla belgeliyorlar.

DİLA YUMUTACI

HAMUR

“Hamur”, sanatçının yüzünün önce bir yarısını sonra da diğer yarısını bir un tepesine buladığı bir sahneyle açılır. Çevresi siyah kumaş ve muşambayla örtülü sonsuzluk hissi veren bir alanda sanatçı, vücudunu un ile kaplar. Videonun odağında, performansı gerçekleştiren sanatçının bedeni ve malzemeyle hemhal olan hareketleri yer alır. Una su katıp hamura dönüştürmesini izlerken sanatçının nefesindeki değişimlere ve hamuru yoğururken zorlandığı anlara tanık oluruz. Hareketli çekim seyrinde, görüntüler malzeme ve beden arasında paslaşır ve hamurda kavuşur. Öz, asıl ve maya anlamlarına da denk gelen hamur kelimesi, sanatçının bireyselliğini temsil eden bedeniyle biçimlendirilir ve bu performans eşliğinde dış dünyayla buluşur. Video, önceden kurgulanmış, arşiv maksatlı bir belgeleme sunmaktan ziyade, insanın daima değişip dönüşen halini, otobiyografik ve doğaçlama bir anlatıyla araştırır.

DİLA YUMURTACI hakkında:

(d. 1988, İstanbul)

Galatasaray Üniversitesi İletişim Fakültesi Sinema bölümünden mezun olduktan sonra Sabancı Üniversitesi Görsel Sanatlar bölümünde master eğitimini tamamladı. Yumurtacı’nın çağdaş dans, performans, yerleştirme, video gibi farklı disiplinleri bir araya getiren üretimi doğum, ölüm, duyular ve bilinç konuları üzerine odaklanır. Sanatçı, uluslararası performans sanatı platformu Performistanbul bünyesinde sürdürdüğü kişisel üretiminin yanı sıra, çalışmalarına 2007 yılında kurulan dans performans sanat topluluğu dadans ile devam ediyor.